Teknolojinin yaygınlaşması ve tablet, akıllı telefon gibi ürünlere kolayca ulaşılabilir hale gelmesi hayatımızda bazı etkiler yaratmaya başladı.
Bu etkilerin en önemlilerinden biri tablet ve telefonları küçük yaşta çocukların kullanmaya başlaması yada bebeklerin bu aletlerle oyalanmaya çalışılması oldu.
Günümüzde birçok anne ve baba özellikle bebeklerine yemek yedirecekleri sırada tablet yada telefonlarından çizgi film benzeri şeyler açarak çocuklarını oyalamaya ve bu esnada yemeğini yedirmeye çalışıyorlar.
Tabi bu oyalama burada kalmıyor. Çocuğun huzursuz olduğu, sıkıldığı ve sorun çıkartmaya başladığı anlarda da tablet yada telefonlar devreye giriyor. Evde, yolda, bir yere gezmeye gidildiğinde kısacası her yerde bu teknoloji bebeklikten beri çocuklarımızın yanında olmaya başlıyor.
Gelelim bunun neden sorun olduğuna?
Dünya ile tanışmaya başladığı ilk günlerden itibaren çocuklara sunulan bu ekran teknolojileri çocukları gerçek dünyadan çıkartmaya başlıyor.
Yemek yerken ekrana dalan bebek doyduğunu anlayamadan yemeye devam ediyor ve bu ileride şişmanlık sorununa zemin hazırlamaya başlıyor. Tabi bunun yanında anne yada baba tarafından kandırılan çocukta başka psikolojik sorunlarda filizlenmeye başlayabiliyor.
Onlar için, onların dikkatini çekmek için onlar yerine hayal edilen görüntüleri izleyen bebeklerin yeni tanışmaya başladıkları dünyayı inceleme ve kendi hayal etme fırsatları ellerinden alınıyor. Tabi bu sadece bebeklikte değil ilerleyen yaşlarda da devam ediyor. Çocuğun doğuşta ona verilen mükemmel hayal gücü elinden alınıyor ve ona süslü, renkli sanal hayaller veriliyor. Kısacası sen düşünme biz düşündük senin yerine deniliyor. Bu durum beraberinde ileride muhtemelen yaptığı işleri sevmeyen, sevmediği için başarısız olan, üretim yapmayan, sadece tüketen bireyler getiriyor.
Evet bu teknoloji kötü değil, faydalı hatta eğitimde kullanılabilir. Başarılar sağlanmasında faydalı olabilir. Ama bu faydanın zamanı bebeklik yada hemen sonrasında ki çocukluk dönemi değil.
Bırakalım da bebekler, çocuklar önce kendi hayallerini oluştursunlar. En azından 2 yaşını doldurana kadar bu ekranlardan uzak kalsınlar. Bırakın tanışmasınlar o teknolojiyle ama o mükemmel beyinleri gerçek hayatta oynayarak, anne babayla konuşmaya çalışarak, üstünü başını kirleterek, resimleri karalayarak gelişsin. Bakın o zaman o teknolojiyi hem kullanan hemde üreten nesiller nasıl yetişiyorlar.
Bunlar olmasa nasıl baş edeceğiz?
Akıllı cihazlar günümüzde oldukça yaygın olsa da bu birkaç yıl öncesine kadar böyle değildi. Çocuklar anne ve babalarıyla oyun oynamak, iletişim kurmak ve sürekli öğrenmek isterler. O kadar çok şeye vakit ayırıyoruz ki bırakın da yeniden çocuklara vakit ayırmaya başlayalım. Onlar için eğitici gerçek oyunlar düşünelim. Beraber yaşayarak öğrenelim. Hikaye anlatalım ama resimleri olmasın. Resimlerini hayal edelim…